venerdì 29 dicembre 2006

I am the bombacı


Romario'nun eşşeğin bir tarafına su kaçırma çalışmaları FIFA engeline takılmış vaziyette.Sezona ABD'de Miami sahillerinde başlayıp Sam Amca'nın köfte kalecilerine 27 maçta 20 gol salladıktan sonra hızını alamayıp rotayı Avustralya'ya çeviren Romario, Adelaide United'da pek de aradığını bulamayıp yalnız 4 maç oynayıp 1 gol atınca tekrar memlekete dönüp Vasco'da kalan 13 golünü atıp 1000 gol barajını devirme derdine düşmüştü ki FIFA'nın bir futbolcu aynı yıl içinde 2'den fazla transfer yapamaz engeline takıldı.Dokunmayın ihtiyara bulun bir orta yolunu oynatın telaşında Vasco asbaşkanı Paulo Reis (Reis derken adamın soyadı Reis saygıdan hitap değil tanımayız kendisini)...Peleci Fifa Baixinho'ya yol verir mi bilinmez ama muhterem bu ay 41'ine basıyor üzerinize afiyet

martedì 26 dicembre 2006

1001 gece

Lost'tu, Grey's Anatomy'di hatta 4400'dü, Galactica'dı derken 1001 gece!!! Evet hastası olduk napalım, meraktan catlıyoruz Şehrazat'a ne olacak diye, Korsakov'un Şehrazat Sutini annem dinliyor ayağına da açıyoruz. Kime söylesek inanamıyo günün yarısını dizi takası download'u düşünen bi adamın 1001 gece manyağı olduğuna. İzmirli ikizimin tepkisi ve OE'nin taşşaklarına ve bitmez tükenmez reklamlara rağmen 8. bölümü yine seyredicem ulannnn!
Bu arada kaçıran varsa reklamsız olarak google videostan takip edebilirsiniz.

Yolcu yolunda gerek !!

Dün öğlen saatleri itibariyle Cassano efendi Real'den de şutu yemiş bulunuyo.Bari'linin son performansından sonra beklenen bir son...

lunedì 25 dicembre 2006

Son bir sigara içelim


2004-2005 'te şiir gibi bir top oynatarak çıkartmıştı Lecce'yi Serie A'ya ama ikinci sortide şüphesiz tüm geri dönüşcüler gibi aradığını bulamamıştı.Takım 18 haftada sadece 20 puan toplayabilmiş,Serie B'nin ortalarına demir atmıştı.Dün kendi sahalarında Vicenza'ya da 2-1 kaybedince 433 çü 'il boemo'nun Via Del Mare macerasının sonu geldi.Muhterem şimdi yakmıştır cigarasını bekliyordur güneyden gelecek yeni teklifleri.Anılar mı demiştiniz ?


sabato 23 dicembre 2006

Tüketiniz

Progetto Ultra'nın yayınladığı fanzin 'Il Megafono'nun 4.sayısı çıktı.Online olarak aşağıdaki linkten de ulaşmak mümkün.

Subbuteo


Şimdi aslında bu yazı çok uzun uzadıya ,bütün çocukluk anılarımı depreştiren bir yazıydı .Lakin blog ortamına yeni alışan bünye el marifeti yapiym derken yanlış bir tuşla son 2 cümlesine gelinmiş bir yazıyı uçurunca gerek benim bundan sonraki blog kariyerim gerek sayfanın akibeti şüpheli bir noktaya gelmişti ki beni dumur denizinden sevgili dostum zoban ''birak gitsin yazı hacı ,donerse senindir, donmezse zaten hic senin olmamistir'' diyerek tutup çıkarttı.Zaten aynı duyguyu yaşayacak olanlar bu linke tıklayınca yaşarlar,gerisine de fındıklı votka öneririm bu cuma gecesinde.


venerdì 22 dicembre 2006

Dolapdere Yokuştur...

Bugün yodel kardeşimin uyarısıyla farkına vardığım,bugüne kadar ismini duyup da müziğinin farkına varmamışlığımdan ötürü de eşşekliğimi kabullendiğim Dolapdere Big Gang gerçekten dinlenesi ,hareketleri takip edilesi bir ekipmiş.Yazdığım yazı kulaklıktaki Big in Japan' in sözleriyle karışırken Inamoto'nun da mubarek Christmas bayramını en içten dileklerimizle kutlamadan geçmeyelim.

Tez bu arkadaşların bir etkinliğne gidile diye feryan yayınlayıp internet üzerinden peşlerine düşmüşken bir de ne görelim geçen hafta Balans'ta mesaide bulunmuşlar,biz dünyadan bihaber oturalım.Oysa zamanında zurnayı kapalı literatürüne bile sokmuştuk,zamanında gördüğünüz üzere kol da kaslıymış o ayrı !

Billie Jean yodel'in favorisiymiş şimdi bildirdi smsle ama losing my religion olsun,smoke on the water olsun serenade olsun çok başarılı duruyor hepsi,şadap cast şadap şadap...İlk fırsatta genel sekreterli bir ekiple yerinde incelenmesi lazım,görünen o ki bir müddet bu odada liste başı gidecekler ...Zoban bey elleri göreyim !!

Contemporary Football

Futbolu sanat yapanlara,sanat sanat içindir yaklaşımından kanvasa popart çalışması... Alacağımızdan değil,mamuller tuzlu biraz ama güzelmiş yapanın eline sağlık

giovedì 21 dicembre 2006

Mevat-ı Gaita

Kimi şirketlerde mevcut bulunan ortak tuvalet sorunsalına değinmeden edemeyeceğim.Yurdum ofislerini Wolfram&Hart hukuk bürosu havasına sokup bizleri john cage zannetmenin ne manası vardır anlamıyorum.Madem öyle işyerimiz Lucy Liu'larla dolsun.
Mümkün mertebe lazımlık olarak evimin yüznumarasını kullanmayı tercih eden bir tip olsam da zaman zaman vuku bulan acil durum anlarında bu ortak kullanım alanlarından faydalanmak kaçınılmaz oluyor. Er kişinin sıkıntısı da burada başlıyor.
Helanın kapısı gözle görünür bir yerdeyse içeri girerken zaten kimliğiniz deşifre olmuş vaziyettedir.Yani kapı önündekinin eğilip ayakkabılardan sizi tanıması şart değildir artık.Diyeceksiniz ki bütün bunlarda ne sıkıntı var,nedir bu medeni cesaretten yoksunluk?Hayır efendim alakası yok.Zaten zorda kalmadıkça ev dışında büyük abdestle uğraşmayan kişi oraya girdiyse belli ki çok sıkışmıştır.Dolayısıyla da yeri geldiğinde çok sıkışanlar bilirler ,bu gibi durumlarda hedefe ulaşacak olmanın verdiği mutluluk anlatılmaz bir keyiftir.Lakin herşey o ana kadar içerde birikmiş olanı siz yekün bok zannederken arada sıkışmış olan hidrojen sulfur bir big bange sebebiyet verebilir.Assiktir olursunuz ama iş işten geçmiştir,rektum yolu vermiştir bir kere.İşte karizmayı bir osurukla çizdiğiniz an de o andır.O an yan haznede işini gören,ayna önünde makyajını tazeleyen,işini görmüş de dezenfekte olmaya çalışan allyler mcbealler dar ortamın verdiği akustikle daha da bir gür çıkan sesle irkilirler .Çıkıp bir açıklama yapma ihtiyacı hissi belirir yahu ben aslında sıçıyordum da şey oldu diye.Halbuki asıl tehlikeli osuruk sessiz osuruktur.Hayır içeride birden fazla erkek veya dişi kabini varsa bir nebze sizi siz sanmamışlardır diye içinizi hikayeden rahatlatabilecek olsanız da bir erkek bir dişi kabini olan tuvaletlerde adres bellidir.Dışardakinin seslerini ayak seslerini nefes alışlarını dinleyerek ortamı terk etmesini beklersiniz kabinden çıkmak için,sonra hızlı adımlarla tuvaletten çıkarsınız bu sefer de dışarıda size bakar vaziyette görebileceğiniz gözler ''Acaba biliyorlar mı? ''hissini düşürür içe ...Bu durum sonu gelmeyen paranoid kişilik bozukluklarına sebebiyet verebilir.
Bu hikayedeki yaşananlar tamamen uzun bir tuvalet seansının hayal ürünleri olsa bile sonuçta ortak fuayeli 100 numaralar beraberinde rahat sıçamamayı getirir ki bu da şu ana kadar kuvvetle muhtemel işyerinizin en huzurlu en size özel mekanı olan tuvaletle aranızın açılmasına sebep olabilir.Oysa zamanında klozet üstü 10 dakkalık kestirmelerin saatlerce uykuya bedel bir keyife sahip olduğunu ancak yaşayanlar bilir. Bu plaza yaratığı olmanın kaçınılmaz sonlarından biri olsa da ne demiş atalarımız ''Osuruğa gülenin osuruk kadar aklı yoktur!! ''

Giovanni'yi Yarim Kulak Dinlersen, 1340'dan Olursun

Aksam ustu Giovanni destekli Serie A'ya saldirirken, herseyi yarim kulak dinlemenin cezasini 1340 baligin kacmasi ile gorduk:

Karşılaşma Seçim Oran Sonuç
AC Milan - Catania 1 1,30 1
Atalanta - Udinese X 2,95 2
Cagliari - Fiorentina X 2,90 2

Chievo - Reggina 1 2,05 1
Empoli - Siena 1 2,10 1
Lazio - Inter 2 2,10 2
Messina - Parma X 2,90 X
Palermo - Ascoli 1 1,25 1
Sampdoria - Livorno 1 2,00 1
Torino - Roma 2 1,85 2
Toplam oran: 1 348,55
Miktar: 1,00 YTL
Muhtemel Kazanç: Kaybetti 0,00 YTL

Onumuzdeki bet'lere bakiyoruz...
Lira ya da Liralar kizanmak istiyoruz, yenisinden, yepisyenisinden...

lunedì 18 dicembre 2006

Juliet söylüyor sevgili dinleyenler AVALON

Butun manasizlik bir videoyla basladi ; http://www.youtube.com/watch?v=zrKfq5R5nsI
sonra calan sarkıya tutulma oldu,sarkı aşina ama isim kayıptı,sahte DJ uykudaydı ,şarkı bulunmadan belli ki uyunmayacaktı,
derken kanadalı bir ruh ikizi çıka geldi aynı dertten muzdarip http://forums.di.fm/showthread.php?t=102158
kolay olmamıştı ve derken ve derken ve derken azmin zaferi ;sarkı bulunmuştu
cosku verildi kolonlara ve buralara gelindi,cok mu manasız?
Ah 'MEM' günlerinin blog'u olsa da konuşsa... bu nedir ki...
o:
gsgsgsgsgsggsgsggsgsggsgsggsgsggsgsggsgsggsgsggsgsggsgsggsgsggsgsggsgsg
o:
sarkiya g ve s ile ritim tutunca
o:
klavyeden
o:
boyle bisey cikio
o:
tabi klavyeden cikan sesten ev halki uyanabilir
z:
gsggsgsggsgsggsgsggsgsggsgsggsgsg
z:
reis benden bole bisi cikti
o:
gsgsggsgsggsgsggsgsggsgsggsgsggsgsggsgsg
z:
bizi bu halde goren patronlar ne dusunur
z:
saat 03 13 falan
o:
onun da karsisina gecer
o:
sikmisim isini gucunu
o:
patronu muduru soyler
devam ederiz Malta'ya ...

ne de olsa FORZA BIRKIRKARA !!
http://www.birkirkarafc.com/page.asp?p=8749&l=1

Le Tissier departed from pilav !

Pilavcımı kıvamı tutturamadı ,sarayda yenen menemen mi tıkadı yoksa terstenmi uyanıldı bilinmez ama sabahtan beri hasıl bir ''hiçbirşey eskisi gibi değil anasını satiym duygusu''...Sabah Saray'daki şef garsonların kafalarındak madonnavari kafa mikrofonlarıyla başlamıştı ,kafada mikrofon vardı ama iki biberli çocuğa da bir bibersiz menemeni siparişimiz madonnalara rağmen hala geç geliyordu.Tavukgöğsü bile teknoloji esiri olmuşken bizim eski model suratsız gardiyanvari (2 vari üstüste hiç olmadı farkındayım ama edit mi edelim şimdi olmamış işte cümle napalımvari) bıyıklı saray garsonları çoktan mahallelerinde kendi muhallebicilerinin patron olmuştu belki...biz se kadayıf...
Her sene daha bi yabancılaşan okula girildiğinde bu sefer değişen küçülen sınıflar,dolaşılırken kaybolunan koridorlar veya çatıya dikilen halısahalar diil başka bir şeydi,ne Şevket vardı ne Gani elele tutuşmak için Saadet'i,Bedaat'i,Özcan Ateşok'u saymayalı zaten seneler olmuştu...modernize catering destekli yemeksalonundan kıvrak bir vücut çalımıyla sıyrılırken seneye gelinmez artık herhalde düşüncesi hakimdi 3ümüzde de malesef...
''3'ümüzdük'' (yazıyla üçümüz) zaten açıklıyordu belki de durumu yeteri kadar...En iyisimi eve kapanalım ps'e verelim kendimizi derken 5'ini yeni deviren dünya tatlısı küçük fırlatma yiğen ablamızdan ;''Çocukmusunuz ki siz oyun oynuyorsunuz? '' tokadını yiyince tası tarağı toplayıp kendimizi tekrar sokağa vuruyoruz.
3 saat çöktüğü mahalle cafesinin arka baçesinde geçmişi yad ediyordu derken tam cümle bitmeden kulaklıktan Adriano abi başlıyor shuffle'a bağlanmış iTunes'dan 'il tempo se ne va' ...fazla uzatma devam et demek istiyor herhalde Adriano abi...
madem öyle bizim eski toprak Jack Nicholson abi sahaya inip m.Damon-l.D.Caprio gibi hiç tutmadığımız bir ikiliyi kurtarabilirmi diye salıyoruz 6 gibi maçka'dan aşağı ama yok o da olmuyor...Bol fuckin'li ,güzel konulu ama eksik kurgulu...Sanki 5 saat çekmiş de sonradan kısaltmış sonunda da bi bizi öldürmemiş Scorsese abi ama amaç sadece sürüklenmekse zaten hayattan şikayetimiz tam da bu diilmiydi gelmeden diyerek,rotayı zaten dolu midemizi daha da doldurmak için cihangir'e çeviriyoruz ama bugünkü her hareket şans zorlamaktan ibaret...pizzadan daha ilk dilimi alır almaz bakışlar sen de mi Brutus diyor karşılıklı...'Buranın da pizzası eskisi gibi diil sanki?'... 'Hamuru mu bi garip sanki ?' ...'Ben bu italyan salamını hic tutmadım abi ' diyor zaten sabahki menemenden beri midedeki gazdan şikayet eden bizim mezbaalar kralı Hasan efendi ...Hasan efendi'nin son saldırı stratejileri üzerine masadaki derin taktik tartışmaları da son bulunca hesap isteniyor,hafif şişik midenin ağırlığı ,hafif kapanmaya meyilli gözlerle...
First lady önce Manisyan'ı sonra beni eve bırakırken içimde ,ulan eve dönünce bağlanırım FM2007'ye şimdi, planları da yok diil...Ama gel gör ki CM bile kendi dalgasını bırakıp FM yayınına geçti bu hayatta
486 yı gecenin bi saati sırf bir arada oynayabilmek için Ulus'tan tipo gücüyle Nişantaşı'ndaki butiğin arka odasına taşıyıp sabahlamalarımızda ne alan daraltmalar,ne passing stylelar ne opposition instructionslar vardı belki ama biz o zamanlar küçük mutlu dünyamızda forvetin arkasına Mathew LeTissier'yi koyarak fazlasıyla mutlu olurduk... hiç böyle adama bu saatte oturup da yazı yazdıracak şekilde ortasahadan gelen bir geri pasla gol yiyip şampiyonluktan kopmazdık ..Hala anlamış değilim Curci'nin degajına ortasahadan gelişine geripasla karşılık vermek nerden çıktı be Mancini?? Yıldıza basıp çıkası geliyo insanın bu gerçekdışılık karşısında oyundan da hayattan da...Sahi artık ona bile gerek yok, save as'ler var ne de olsa,hayatta da bi save as vakti mi acaba??

martedì 12 dicembre 2006

Rüzgarın Oğlu !!

Metin Oktay leblebi gibi gol atardı da ona bu golleri kim attırırdı diye merak edip de babasından ,dedesinden taçsız kral'ı dinleyenler için akıllara zihinlere kazınası bir isimdi İsfendiyar...
Sabah haberlerinde küçücük bir köşe edinmişti vefat haberi yer olarak kendine,belli ki Metin'in yüzlerce golünün kimbilir kaçında onun pası vardı umrunda bile değildi bugünün istatistik meraklısı medya eşrafının.Oysa o da 17 yaşında ilk kez formayı üstüne geçirmişti...Birkaç kumlu siyahbeyaz özette sağdan uzarken görmüştük kendisini 11 numaralı formasıyla ,belli ki o dönem açık dendiğinde akla ilk gelesi isimdi,tanımadan adını sevdiklerimizdendi,dede o günlerden bahseder, o zamanın 11lerini ezberlettirirken ilk yazdığı adamdı ... Allah rahmet eğlesin...

Vur vur vur!!

Neye vur vur ? Bi hafta önce sanaydı vur vur,sana vur vur'ken ''biber gazı oley'' di,şimdi coplar donunce terse oturdugun yerden vurdur dur.Karşında bi hurra çekse tükürüğünde boğulacağın bir tribüne tel arkası ,polis kordonu yanı kol bacak sokmalar gırtlak kesmeler derken ,haftalık tatminini futbol taraftarından çıkartan kolluk kuvvetine destek çıkan gençliğe geçen hafta biber gazını sen yerken iyimiydi diye sorsan şaşkın gözlerle 'Salak mı bu ya ne diyo acaba? ' derler adama, geri al soruyu devam et hayata daha iyi .Tribün insanına kalkan copa ''vur vur''cu yaklaşan jinokolik opera meraklısı bir jenerasyon yetişme sürecini de geçti artık var oğlu var.İster neo GS'lı de ister ultrasYoutube adını gerekirse sen koy ''Dunya yerinden oynar''ın sonuna erkek yerine adam monte edecek kadar tarih coğrafya biyolojiyi geçtim ilkokul3 Hayat Bilgisi'nden habersiz bir nesilin içinde maç seyretme eziyeti ,kesilecek gırtlak tırıvırılarıyla bir olunca bizim stad gerçekten çekilir yer olmuyor.Mekan üniversite tribünü olunca beklentin biraz çıta üstü olsun derdinde de değiliz ama yurdum tribün kültürünün (kültürsüzlüğü desek daha cazip) göt baş oynama katsayısının her geçen gün yükselmesi de bu işlerden soğu kere soğu getirir,numaralıda çekirdek kabuğu atacak kesekağıdı arattırır sonunda insana.Bak reis bizim tosun ne güzel çökmüş kenarda sundurmanın üstüne (chilloutsessions@numaralı) , yarım dünya ay parçası duruyo biz de mi çözsek oralardan bir yer,uyarmı acaba bizim göte oranın donları diyene yok diyesiniz gelmez olur.O zaman fona kasetten inceden bi ''Sen gelmez oldun'' koyalım eski tribün günlerine özlemle iç çekerken,hiç yormayalım kendimizi,üzmeyelim birbirimizi Güler'de kaşarlı beyti bekler bizi....

venerdì 1 dicembre 2006

Geçen gün sey aklımıza geldi ,hani 150bin dolar verdiydim sana öldük gülmekten

Sayin Aziz Yildirima cok buyuk haksizlik yapiliyor FB basarilarini engellemek istiyorlar ,hepsi bir oyundan ibarettir asalında bunların.Aslolan çalıfasulyesidir kesinlikle...


http://www.aksam.com.tr/arsiv/aksam/2005/05/13/yazarlar/yazarlar361.html

giovedì 30 novembre 2006

Ve beklenen ziyaret !!


Gelsin gelmesin karşılandı karşılanmadı derken Yeni Roma'nın sayın başpiskoposu memlekete ayak bastı...Basar basmaz da ne yaptı?? Soluğu öyle sanıldığı gibi Patrik Berger'in fln diil,bizim papaz Erhan'ın yanında aldı. Bizim papazın mutluluğu gözlerinden okunurken buluşmaya tebdili kıyafet forma,şort,konş şeklinde gelmesi etrafın tepkisini çektiyse de Papa buna aldırış etmeyerek Erhan Münih Türkgücü'nden öğrencim,onu çok özlemişim dedi.
Sahi biz de özledik Erhan'ı...Liberolar günümüzde ''ÖN'' e çıktı ama papazın bir iskambil kağıdı olmadığını bizim jenerasyona öğreten,teenagerlığa geçerken tutunulacak dalımızı sarıkırmızı yapan ekibin en kült figürlerinden,memleketin çağdaş liberosu ''Papaz'' Erhan ortalıklarda gözükmez oldu...Geçmiş zamanların anti-kahramanı oluşu şahsına münhasır bez istemelerindenmidir yoksa dürülülü efendinin 'Hadi Erhan bu maç Rıdvan'ı tutuyorsun,ben bir ara Iorfa'yı sokarım.' dahiliklerinden midir bilinmez ama 3 metreye top atamayan yarma stoper kültürünün ortasında kaybolmuşken gönül Dawkins'e bakınan Maykıl Skörs endamıyla defanstan top sürerek çıkan bir inceci göbek insanı aramıyor da değil.Biz kendisinden memleketi moderen futbol seviyesine taşıyan bir beyine haizken, formayı çıkardıktan sonra da kulubede bir Beckanbauer endamı bekliyorduk ama o , 'Biz bu adamı sevecekmiydik, sövecekmiydik? ' tereddütündeki oynak kitleden müsade isteyip çekildi kenara...
'....... kodumun Papazı' jargonu günümüzde yerini '...... kodumun Japonu' na bıraktı ama Erhan da XVI. Benedict sayesinde adı cevat'a atfedilmiş bir sahifede ilk yazıya meze oldu.Ha sahi eskinin kült figürleri demişken bizim bir Savaş Koç vardı noldu ona ??

venerdì 24 novembre 2006

Ceee !

Dostum zoban'ın katkılarıyla mentalita victoria düsturundan hareketle bu köşeden seslenesimiz gelmiştir ....