lunedì 15 giugno 2009

Gianluigi Lentini


Madrid rüzgarı Kayseri semalarına vurmuşken,en pahalı transfer listelerinin haftada 2 kere yenilendiği şu günlerde aklıma düşen tek bir isim var. Benim için sözlükte transfer kıvraklığının karşılığında nasıl Rıdvan Dilmen yazıyorsa, pahalı transferin karşılığında da bu adamın adı yazıyor.
Gianluigi Lentini, 1992 yazında Uefa Kupası'nı finalde Ajax'a kaybeden Casagrande'li, Scifo'lu, Martin Vazquez'li, 'Genç' Vieri'li Torino'dan namağlup şampiyon Milan'a 350 milyar Türk Lirası gibi hatırladığım, çapraz yan bağ kur hesaplarını hiç bir zaman beceremediğimden bugün ki kayıtlara döndüğümde karşılığını 13,5 milyon pound olarak gördüğüm bir rakama geçiş yapmıştı. Şimdiki rakamlar arasında küçük gibi gözükse de bir sene evvel Kosecki'yi 6 milyar türk lirası gibi kendince astronomik bir ücretle transfer etmiş bir ülkenin evladı için, Guerin Sportivo'dan çıkan bordo formalı futbolcu kartını odasında bir köşeye yapıştıracak kadar büyük bir olaydı. Lentini Capello'nun Milan'ında pek de tutunamadı. Bir sene sonra geçirdiği trafik kazasını, 3-4 sene kaldığı Milano'da forma yarışında Evani'yi ekarte edemese de Simona Ventura'yı kapmasını, sonrasında Atalanta'ya ordan da yuvaya dönüşünü fakat hiçbir zaman sol kanattan 91-92 sezonundaki gibi akamadığını hatırlarım. Gigi, futbolu Milanello'dan akranı Diego Fuser'le birlikte Piemonte'de Alplerin dibindeki Saviglianese'de sürdürüyor. Futbolun giderek NBA'leştirilmeye çalışıldığı İspanya ve İngiltere'ye inat, İtalya'da futbol, ratingi düşse de, hala kendince romantik yanını koruyor.

0 commenti: